Dopamin üreten beyin hücrelerinin kaybına bağlı olarak ortaya çıkan bir hastalıktır.
Dört ana belirtisi vardır;1. Tremor (titreme); elde, kolda, bacaklarda veya çenede olabilir.2. Gövde, kol ve bacaklarda sertlik.3. Hareketlerde yavaşlama.4. Denge sağlama ve koordine hareketlerde zorluk.
Bu bulguların yanında kişide yürüme, konuşma zorlukları, basit işleri yapamama da olabilir.Parkinson hastalığı genellikle 50 yaşından sonra başlar. Bulgular önce hafiftir. Zamanla giderek şiddetlenir.Bazı hastalarda şiddetlenme çok hızlı olur. İlerleme ile birlikte hasta günlük işlerini yapmada zorlanmaya başlar. Parkinson hastalarında sık olarak depresyon, yutma-çiğneme zorlukları, kısık sesle konuşma, kabızlık, idrar problemleri, ciltte aşırı yağlanma ve uyku bozuklukları görülür. Hastalığın teşhisi öykü ve nörolojik muayene bulguları ile konur. Doktorunuz başka hastalıkları ayırt etmek için bazen laboratuar testleri ve beyin görüntülemesi isteyebilir.
Parkinson Hastalığının TedavisiHastalığın semptomlarını çok belirgin olarak rahatlatan bazı ilaçlar mevcuttur. Bununla birlikte günümüzde hastalığın kesin tedavisi bulunmuş değildir.Genellikle hastalar dopamin içeren kombine ilaçlar kullanırlar. Hastaların dörtte üçü tedaviye iyi yanıtlar verir. Ancak hastalığın bazı semptomları, özellikle tremor ve dengesizlik gibi problemler dopamin içeren ilaçlardan tam yarar görmeyebilir.Dopamin olmayıp dopamine benzer şekilde etki eden ilaçlar, antikolinerjik ilaçlar, amantadin gibi antiviral ilaçlar, selegelin, rasajilin gibi ilaçlar tedaviye hastanın durumuna göre ilave edilir. Bazı seçilmiş hastalarda derin beyin stimülasyonu denen cerrahi teknikle de olumlu sonuçlar elde edilebilir. Bu teknikte ameliyatla beynin hastalıkla ilgili bölgesine bir elektrot yerleştirilir. Dışarıdan programlanabilen şekilde bu elektrot elektriksel sinyallerle hastalık semptomlarını azaltabilir, hasta daha düşük dozda ilaç kullanır hale gelebilir.
Hastalığın gidişi: Hastalık süreklidir, semptomlar tedavi altında bile zamanla şiddetlenir. Bu şiddetlenme kişiden kişiye farklılıklar gösterir. Kimi yatağa bağımlı hale gelirken kimi hafif bulgularla hayatını sürdürür.Hangi hastanın hızla bozulacağını hangisinin daha yavaş seyredeceğini önceden bilmek mümkün değildir.
Dr. Hulusi KOCATÜRK
Ada Yaşam Merkezi